Gebelikte cinsel yaşamın devamlılığı ve nasıl sürdürülmesi gerektiği ile ilgili çeşitli soru işaretleri var. Büyük bir kavuşma anına hazırlanılan bu süreçte “hamilelikte cinsel yaşam nasıl olur?” sorusunun akıllara gelmesi olağan bir durum. Bu yazımda gebelik sürecinde cinsellik ile ilgili soru işaretlerine açıklık getirmeye çalışacağım.
Detaylara geçmeden önce, özel bir durum söz konusu olmadığı takdirde, gebelikte cinsel yaşamın güvenli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Hamilelik sürecinin tabulaştırılması çiftler için oldukça normal ve güvenli olan bu deneyimin yaşanmasına engel olabiliyor. Cinsellik nedeniyle gebeliğin sonlanabileceği veya bebeğin zarar görebileceği gibi düşüncelerden uzak durulması gerekiyor. Az önce de belirttiğim gibi gebeliği riske atacak herhangi bir durum bulunmadığı takdirde, ki bulunması halinde uzmanlar çiftlere mutlak surette bilgi aktarıyor, cinsel ilişkiden kaçınılmaması ilişki dinamikleri için önem taşıyor.
Gelişimini sürdüren fetüs rahim içerisinde hem amniyotik sıvı hem de rahmin güçlü kasları tarafından korunur. Erken doğum veya plasenta sorunları gibi gebelikte özen gösterilmesi gereken herhangi bir komplikasyon bulunmadığı takdirde cinsel ilişkinin güvenli olduğu söylenebilir. Birçok kadın özellikte birinci trimester ve ikinci trimester dönemlerinde değişen hormon dengesi nedeniyle libido artışı yaşar. Vajinaya ve vulvaya artan kan akışı sonucunda cinsel uyarılma süreci pozitif bir değişime uğrar. Gebeliğin ilerleyişi ile ilgili bir sorun olmadığı takdirde gebelik dahilince çiftlerin cinsel yaşamlarında iyileşme yaşanması dahi mümkün olabilir.
Muayeneler düzenli olarak gerçekleştirildiği ve gebelik için bir sakınca bulunduğu belirtilmediği takdirde gebeliğin son 4 haftasına ulaşana dek çiftler cinsel ilişkiye girebilirler. Gebeliğin daha ilerleyen dönemlerinde cinsel ilişkinin önerilmemesinin nedeni meni içerisindeki hormonların rahim kasılmalarını tetikleyebileceği yönünde görüşlerin bulunmasıdır. Aynı zamanda rahmin hacmen genişlemesi anne adayının cinsel ilişki sırasında ağrı veya acı hissetmesine yol açabilir. Gebelikte cinsellik nedeniyle düşük olabileceği düşüncesi oldukça yaygın olmakla birlikte sağlıklı gebeliklerin cinsel ilişki nedeniyle düşükle sonlanması beklenen bir durum değildir. Düşüklerin çok büyük bir kısmının bebekte bulunan kromozomal anomalilerden kaynaklandığı bilinmektedir.
Gebelik sürecinde cinsel ilişki genel olarak güvenli kabul edilse de bazı durumlarda gebeliğin seyrini olumsuz yönde etkileyen bir unsura dönüşebilir. Anne adayında tekrarlayan düşük öyküsünün bulunması, erken doğum riskinin varlığı, vajinal kanama veya genital enfeksiyon olması gibi hallerde gebelik boyunca cinsellik kısıtlanabilir. Tüm bunlara ek olarak riskli gebeliklerde, amniyon sıvısının gelmesi veya plasentanın ideal konumundan aşağıda olması durumunda, rahim ağzı açılma sorunu yaşandığında cinsel ilişkiye girilmemesinde fayda olacaktır. Her gebelik kendine has dinamikleri beraberinde getirir, bu nedenle kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının anne adayı ve gebelik özelinde önerilerine harfiyen uyulması gerekir. Böylece riskler minimize edilebilirken gebelik sürecine özgü bilinç artırılabilir.