Karın boşluğu ve pelvis bölgesinin detaylı bir şekilde incelenebilmesi için kullanılan cerrahi tanı prosedürüne laparoskopi denilir. Laparoskopi yalnızca küçük kesiler gerektiren, düşük riskli ve minimal invasive bir prosedürdür.
Laparoskopi esnasında laparoskop adı verilen yüksek yoğunlukta ışık ve ön tarafında yüksek çözünürlüklü bir kamera bulunan ince, uzun tüp şeklindeki alet kullanılır. Laparoskop karın duvarındaki bir kesiden sokulur ve kamera ilerledikçe görüntüler monitör üzerinden izlenir.
Laparoskopi aynı zamanda kapalı ameliyat olarak da bilinir. Karın boşluğundaki ve pelvis bölgesindeki anormal durumların teşhis edilmesinde ve cerrahi hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.
Laparoskopik cerrahi birçok hastalığın teşhisinde ve tedavisinde kullanılabilen bir yöntem olmakla birlikte kist cerrahisi, apendektomi (apandisit alınması), histerektomi (rahmin alınması), endometriozis (çikolata kisti cerrahisi), safra kesesi ameliyatları, myomektomi (miyomların alınması), tüp ligasyonu durumlarında sıklıkla tercih edilir.
Laparoskopik cerrahide normal cerrahi operasyonlara göre kanama riski ve ameliyat sonrası ağrı daha az olur. Hastalar normal şartlar altında laparoskopik cerrahiden sonra hastanede daha kısa süre kalırlar. Minimal kesiler yapıldığı için rahatsızlık verici ameliyat yara izleri bulunmaz. Hastalar günlük yaşamlarına ve iş yaşamlarına çok daha kısa sürede dönerler ve konforlu bir iyileşme süreci yaşarlar.
Laparoskopik operasyonlar teşhis amacıyla yapıldığından yaklaşık 30 dakikada tamamlanır. Tedavi amacına yönelik olarak uygulanan laparoskopik operasyonlar söz konusu müdahalenin türüne ve kapsamına göre 1-3 saat kadar ya da ileri teknik gerektiren durumlarda daha uzun sürebilir.
