Genital bölgede kaşıntı ile seyreden deri hastalıkları vulvar distrofiler olarak adlandırılır. Deride görülen tüm cilt hastalıklarının dış genital bölgede görülmesi mümkündür. Dış genital bölgede görülen hastalıklar genellikle kaşıntı ile belirti vermekle birlikte kaşıntının geçmemesi durumunda biyopsi yapılması ihtiyacı oluşabilir.
Skuamöz hücre hiperplazisi erişkin ve menopoz sonrası dönemde belirli bir nedene bağlı olmaksızın gelişebilir. Genelde yüzeysel tahriş edici maddelerle temasın ardından genital bölgede, ensede, bacaklarda oluşabilir. Mantar öldürücü ya da kortizon gibi uzun süreli yüzeysel tedavilerin ardından görülebilir.
Liken sklerozus genellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkar. Çatlak, morluk, soyulma ve özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ile karakterizedir.
Sedef, mantar, liken planüs, yağlı dermatit, liken simpleks kronikus gibi dermatozlar da vulvar distrofiler kapsamında ele alınır.
Çatlak, sertlik, yara ve kalınlaşmış plak alanlarından biyopsi alınmalı ve doku tanısı koyulmalıdır. Dış genital bölge kuru ve temiz tutulmalıdır. Egzama görünümlü vakalarda alüminyum asetat emdirilmiş pansumanlarla, skuamöz hücre hiperplazisi vakalarında içeriğinde kortikosteroid bulunan kremlerle ya da losyonlarla etkili sonuçlar alınabilir. Kaşıntının azaltılmasında, kaşıntı hissi – kaşıntı döngüsünün kırılmasında sedatif etkisiyle hidroksizin, difenhidramin, doksepin, amitriptilin kullanımı fayda sağlayabilir. Lanolinli kremler ve hidrojenize bitkisel yağlar sayesinde ciltte rahatlama elde edilmesi mümkün olabilir. Çok şiddetli vakalarda kontrolün sağlanabilmesi için başlangıç aşamasında ağızdan kortizon kullanımı tercih edilebilir.
